Want to create interactive content? It’s easy in Genially!

Get started free

MESLEKİ GELİŞİM ATÖLYESİ

DİLEK ÖRNEK

Created on September 19, 2023

Start designing with a free template

Discover more than 1500 professional designs like these:

Transcript

MESLEKİ GELİŞİM ATÖLYESİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

TEKNOLOJİK GELİŞMELER VE ENDÜSTRİYEL DÖNÜŞÜM

FİKRİ VE SINAİMÜLKİYET HAKLARI

ÇEVRE KORUMA

MESLEK ETİĞİ VE AHİLİK

GİRİŞİMCİ FİKİRLER, İŞ KURMA VE YÜRÜTME

1.1 Meslek Etiği ve İletişim 1.2 Ahilik ve Ahilik İlkeleri 1.3 Meslek Etiğine Uygun Problem Çözme

1. MESLEK ETİĞİ VE AHİLİK

Ahlak; insanın değer ve tutumlarını içerirken, Etik; insanların bireysel ve toplumsal anlamda kurdukları ilişkilerin temelinde var olan değerleri, kuralları, doğru-yanlış, iyi-kötü gibi kavramları ahlaksal açıdan araştıran felsefe disiplinidir.

Ahlak kişiye özeldir. Bir kişinin yanlış olduğu ve yanlış olduğunu düşündüğü veya yanlış düşünülen bir eylem, başka biri için doğru olabilir. Ahlak uyulması gereken kurallardan ziyade, bir insanın inancıdır.

Etik ve ahlak arasındaki fark; · Kişinin etik değerleri zamanla değişirken, ahlakı değişmez. · Ahlak kişiye göre değişirken, etik kuralları herkes için aynıdır. · Ahlak kuralları dine, etik ise felsefeye dayanır.

Belli bir meslekten insanların bir araya gelerek mesleklerini daha ileriye götürmenin yollarını aradığı, meslek ahlakının uygulayıcısı olan meslek teşkilatları ise ticaretin gelişmesine paralel olarak 15. yüzyılda ortaya çıkmıştır

1.1. MESLEK ETİĞİ VE İLETİŞİM

Meslek etiği; bir meslekle ilgili neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen , o meslekle ilgili birtakım davranış kuralları oluşturan ve mesleğe mensup kişilerin bu davranış kurallarına uymasını zorunlu kılan, uymayanları meslekten çıkaran ilkeler bütünüdür.

Meslek hayatında karşılaşılan etik sorunların çözülebilmesi için her mesleğin kendi içerisindeki ilke ve kurallarının tanımlanması gerekir. Bu tanımlama meslek etiği çerçevesinde yapılır. Ancak bu ilke ve kurallar sadece çalışanların değil, aynı zamanda işveren ve iş ortaklarının da sorumluluk ve yükümlülüklerini açık bir şekilde ifade etmelidir.

Meslek etiği ilkeleri: Doğruluk:Doğru sözlülük ve güvenirliğe işaret eden bir kavramdır. Yasallık:Her türlü malın üretiminde ve çalışanlarla ilgili problemlerin çözümünde yasalara bağlı kalmak. Yeterlik: İşi yapabilmek için gerekli niteliklere sahip olmak

Güvenirlik:Meslek olarak kabul edilen bütün işlerin kendine özgü etik değer ve ilkeleri vardır. Mesleğin üyeleri bu etik değer ve ilkelere uygun davranmak durumundadır. Mesleğe bağlılık:Kişinin yaptığı işi önemsemesi ve en iyi şekilde yapmayaçalışmasıdır.

İletişim; belirli amaçlar kullanarak duygu, düşünce ve bilgilerin karşılıklı aktarılma sürecidir.

İnsanlar,ilk başta beden dili, el ve kol hareketleri, jest ve mimikler, duman ve taklit seslerle iletişim kurarken teknolojinin gelişmesiyle telgraf, telefon, gazete, radyo, televizyon ve internet gibi araçlara başvurmuştur. Yeni iletişim araçlarının devreye girmesiyle insan; küçük gruplar veya kitlelerle daha pratik ve hızlı iletişim kurmaya başlamıştır.

İnsanın, çevresiyle etkili bir iletişim kurup sağlıklı, başarılı ve mutlu bir hayat geçirmesi için (yargısız dinlemek, empati kurmak, farklılıklara saygılı olmak gibi) dikkat etmesi gereken kurallar bulunmaktadır.

1.2. AHİLİK VE AHİLİK İLKELERİ

Ahilik; fütüvvetten yani toplumun güvenini kazanmış erdemli kişilerin ahlaki öğretilerden doğan kuralları mesleki alanlarına uygulayan güçlü bir ahlak öğretisidir. Ahilikte meslek ahlakı en önemli değerlerden biridir. Her birimin kendi denetleme organları mevcuttur ancak herkesin kendi kendine vicdani kontrolünün en doğru yol olduğu düşüncesi daha ağır basmaktadır.

Fütüvvet Teşkilâtı, genç sanatkâr ve zanaatkârların bir araya gelerek ve aralarından birini önder seçip oluşturdukları kurumdur. Ahî Teşkilatı ise, Fütüvvet Teşkilatının Türkler tarafından geliştirilen ve özellikle Anadolu’da yayılmış bulunan bir şeklidir

“Ahi” kelimesi Arapça “kardeşim” manasına gelmektedir ayrıca “yiğitlik”, “kahramanlık” ve “cömertlik” gibi anlamları olan Türkçe “akı” kelimesinden geldiği de belirtilmektedir.

Osmanlı Devleti döneminde esnaf teşkilatı bir eğitim kurumu olarak kabul edilirdi. Ahilik Osmanlı’da lonca teşkilatı adıyla ve birkaç değişiklikle varlığını sürdürdü.Ahilikten farklı olarak lonca teşkilatına alınanlar, meslek eğitimlerini tamamlayarak “çırak”, “kalfa” ve “usta” kıdemlerini alırlardı. “Ustalık Belgesi” ne, “icazet” denirdi ve icazet alanlar, iş yeri açabilirdi. Loncalar, 1912 yılında çıkarılan bir yasaya kadar sürmüştür.

Esnaf ve sanatkârların tarihinde önemli bir yer tutan Ahilik günümüzde hâlen yaşatılmaktadır. Halk Bankası, Esnaf Kefalet Kooperatifleri, Bağ-Kur gibi kuruluşların kökeni Ahilik Teşkilatına dayanmaktadır. Ülkemizde her yıl Eylül ayında Ahilik kutlamaları yapılmaktadır. Ahilik Haftası aynı zamanda ülke genelinde Esnaf Bayramı olarak da kutlanmaktadır.

Ahilik ilkeleri: Bir ahinin Ahilik kurumuna kabul edilebilmesi için birtakım şartları kabul etmesi ve bunların dışına çıkmaması gerekmiştir. Ahilik ahlakında “dışa ait, kapalı” ve “içe ait, açık” özellikler vardır.

Açık olanlar; Ahinin eli açık (cömert), Kapısı açık (konuk sever), Sofrası açık olmalıdır (İkramdan kaçınmamalıdır.).

Kapalı olanlar; Ahinin gözü kapalı (Kimseye kötü gözle bakmamalı, kimsenin ayıbını araştırmamalıdır.), Beli kapalı [Kimsenin ırzına, namusuna, haysiyet ve şerefine tasallut (saldırgan) etmemelidir.], Dili kapalı olmalıdır (Kimseye kötü söz söy lememelidir.).

KONUYU TAMAMLADIYSANIZ OYUNA BAŞLAYABİLİRSİNİZ.

İyi Şanslar!

Contextualize your topic with a subtitle

AHİLİK VE MESLEK AHLAKI İLKELERİ NELERDİR? SAYFA 38 DEFTERİNE YAZ..

AHİLİĞİN TOPLUM ÜZERİNDEKİ YERİ VE İŞ HAYATINA KATKILARI

I’m an awesome subtitle, ideal for giving more context about the topic at hand

A great presentation

Start

1- İş yeri açma kurallarını belirlemiştir. 2- müşterilerle olan ilişkileri belirlemiştir. 3- Çevreyi temiz tutmayı öğretmiştir. 4- Kaliteli mal üretmeyi amaçlamıştır. 5- Gençleri eğitmek,meslek sahibi yapmak hedeflerinden biri olmuştur. 6- Üretici,tüketici,devlet,millet toplumun tüm fertlerinin barışık olduğu sistemi amaçlamıştır. 7- Hak yemeden kazanç elde etmeyi amaçlamıştır. 8- Dayanışma birlik ve beraberlik ile üretmeyi amaçlamıştır.

MESLEK ETİĞİNE UYGUN PROBLEM ÇÖZME

I’m an awesome subtitle, ideal for giving more context about the topic at hand

A great presentation

Start

Etik sorun, sorunun bilinmesine rağmen, çeşitli nedenlerden dolayı çözüm yolunun seçilemediği durumdur. Etikle ilgili sorunlu durumlar, ikilem ve ihlal " adında iki ana kategoriye ayrılır.

İkilem: Etik ikilem, herhangi bir durum karşısında istenmeyen iki veya daha fazla seçeneğin bulunması durumudur.

Etik ihlali: Mesleki eylemi düzenleyen standart kuralların çiğnenmesi olarak ifade edilir. Genellikle, ilkeler arasında ikilemler yaşanır. İhlal ise, daha çok kurallar için geçerlidir.

ETİK İLKE VE KURALLAR ŞU ŞEKİLDEDİR; Saygılı dürüst tarafsız olmak, İyi,adaletli,eşit olmak İnsanların özel hayatına saygılı olmak, Görevlerin bilincinde olup sorumluluğunu alabilmek. Meslek hayatında bu kurallara uymayan veya bir problem esnasında yapılması gerekenler şunlardır; Problemi tanımlamak ve açığa ulaştırmak, Tüm olası gerçekleri öğrenmeye çalışmak, Bütün tercihleri ve seçenekleri sıralamak, Her tercihi bunları sorarak test etmek, Doğru mu? Yasal mı? Yararlı mı?

2.1 Kavramlarla Tanışıyoruz TOD ve İSG'ye Giriş 2.2 Empati Haritası ve Güvenlik Kültürü 2.3 İş Kazaları 2.4 İş Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Eden Unsurlar 2.5 İş Yerinde Kaza, Yaralanma ve Yangınlar 2.6 Çözüm Fikrini Belirlemek ve Geliştirmek

2. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

2.7 İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirecek Prototip Oluşturmak 2.8 Prototipi Test Etmek ve Geri Bildirim Almak 2.9 İş Kazalarındaki Olumsuzluklardan Öğrenmek 2.10 İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışmasını Raporlamak

2. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

2.1. KAVRAMLARLA TANIŞIYORUZ TOD VE İSG'YE GİRİŞ

Tasarım odaklı düşünme; temelde insanların ihtiyaçlarını anlamanıza yardım eden, yaratıcılığı ortaya çıkaran, modellediğiniz çözümleri hızlıca test etmenize ve yeniden denemenize imkan sağlayan bir süreçtir.

Tasarım Odaklı Düşünme Basamakları Empati kurmak Tanımlamak Fikir üretmek Prototip geliştirmek Test etmek Paylaşmak Tasarım odaklı düşünme sürecinde görseller kullanmak fikirlerin gelişiminde ve bunların diğer insanlara anlatılmasında kolaylık sağlar. r - seller kullanmak hem fikirlerinizin geli şiminde hem de bu fikirlerin di ğer insanlara anlatılmasında size kolaylık sa ğlayacaktır seller kullanmak hem fikirlerinizin geli şiminde hem de bu fikirlerin di ğer insanlara anlatılmasında size kolaylık sa ğlayacaktır ürecinde g ö r - seller kullanmak hem fikirlerinizin geli şiminde hem de bu fikirlerin di ğer insanlara anlatılmasında size kolaylık sa ğlayacaktır

İSG; İşyerlerinde, işin yapılması sırasında, çeşitli sebeplerden kaynaklanan, sağlığa zarar verebilecek şartlardan korunmak amacı ile yapılan , aynı zamanda işyeri ortamının iyileştirilmesini hedef alan sistemli, planlı ve bilimsel çalışmalara iş sağlığı ve güvenliği denir.

Ülkemizde İSG’den kaynaklanan problemlerin çözülmesi amacıyla 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulanmaktadır.Bu kanun; iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla hazırlanmıştır.

2.2. EMPATİ HARİTASI VE GÜVENLİK KÜLTÜRÜ

Tasarım odaklı düşünme sürecinde empati, problemin çözümü için çok önemlidir. Empati, olaylara ve sürece kişilerin gözünden bakmayı sağlar. Başka birinin ihtiyaçlarını,bu ihtiyaçların nasıl giderileceğini anladığınızda,kendi problemlerinizi de çözme becerisi kazanırsınız.

Özellikle insanlar ile etkileşimin yoğun olduğu mesleklerde, iletişim becerisi ve karşısındaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlayabilme yeteneği ön plana çıkmaktadır.

İş yerinde görev yapan herkesin, iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atan durumlarla karşılaşma, bunları önleme ve bunlardan korunma gibi konularda ortak bir davranış, ve paylaşım içinde olmaları çok önemlidir. Çünkü güvenlik kültürü kazanmış bireyler, aynı zamanda empati becerileri gelişmiş bireylerdir.

2.3. İŞ KAZALARI

İşçilerin iş kazalarına uğramalarını önlemek amacıyla güvenli çalışma ortamlarını oluşturmak için alınması gereken önlemler dizisine iş güvenliği denir.

İş güvenliğinin başlıca amaçları Çalışanlara en yüksek nitelikli sağlıklı ortam sunmak Çalışma koşullarının olumsuz etkilerinden onları korumak İş ve işçi arasında mümkün olan en iyi uyumu sağlamak

İşyerindeki riskleri tamamen ortadan kaldırmak ya da zararı en aza indirebilmek Oluşabilecek maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmak Çalışma verimini arttırmak

Olayların planlanan akışta yürümemesi sonucu, kişilerin yaralanmaları, sakat kalmaları veya ölmelerine sebebiyet veren olaya kaza denir.5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre aşağıdaki durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence ve ruhça arızaya uğratan olaya iş kazası denir.

Kazalar; Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada, İşveren tarafından yürütülmekta olan iş dolayısıyla, Sigortalının işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermesi için ayrılan zamanlarda Sigortalının işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmesi sırasında (servis) oluşursa iş kazası olarak kabul edilmektedir.

Alışveriş merkezleri, marketler, fabrikalar, okullar yani iş yeri olan her yerde çeşitli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmaktadır. İş yerlerinde çalışanlar, çalışmaya başlamadan önce yapacakları işle ilgili iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine dair eğitimler alırlar.

2.4 İş Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Eden Unsurlar

İş sağlığı ve güvenliğini tehdit eden unsurlar iki ana başlıkta toplanabilir. Bunlar güvensiz davranışlar ve güvensiz durumlardır. Güvensiz davranışlar bir kazanın ortaya çıkmasına neden olan, eylem ve davranışlardır yani çalışma ortamındaki insanların davranışları temel nedendir.

Güvensiz Davranış Örnekleri Görev verilmeden ya da uyarılara aldırmadan çalışmak Tehlike oluşturacak şekilde alet, makine kullanmak Yanlış alet, makine kullanmak Güvenlik donanımını kullanılmaz hâle getirmek

Hareketli ya da tehlikeli yerlerde çalışmak Sınırları (istif, hız, voltaj vb.) aşmak Kuralları ve eğitimleri rutin tekrarlamamak

Güvensiz durumlar bir kazanın ortaya çıkmasına neden olan, çalışma ortamı kaynaklı fiziksel eksiklik ya da kusurlardır. Güvensiz Durum Örnekleri Koruyucu ekipman bulunmaması Koruyucu ekipmanların kötü durumda olması ya da kontrol edilmemesi

Tesisatın kötü durumda olması ya da kontrol edilmemesi Düzensizlik ve temizlikten ödün verme Yetersiz ya da aşırı aydınlatma Yetersiz ya da aşırı havalandırma Güvenlik denetiminin olmaması

İş sağlığı ve güvenliğini tehdit eden unsurları giderici tedbirleri almak yalnızca çalışanların ya da işverenin sorumluluğunda değildir. İş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre iş yeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve diğer sağlık personelleri eli ile yürütülmektedir.

2.5 İş Yerinde Kaza, Yaralanma ve Yangınlar

İŞ KAZASI DİYE BİR ŞEY YOKTUR

İş yerinde meydana gelen kaza, yangın ve yaralanmaları en aza indirebilmek için öncelikle tehlikelerin farkına varılmalı, belirlenen tehlike ve riskler bildirilmeli ve tehlike ortadan kaldırılmalıdır. Tüm bunlara rağmen iş yerinde bir kaza yaşanırsa rapor edilmelidir. Kaza raporu tutulduğunda kazanın nedenolduğu hasar ve zarar (maddi ve manevi) belirlenir. Ayrıca ileride benzer bir kaza yaşanmaması için önlem alınırken de bu rapora başvurulur.

Raporlara geçen ve uzmanların sınıflandırdıkları olası riskler ve risk altındaki meslek grupları şunlardır: a) Fiziksel Riskler: Çalışılan ortamının sıcaklık, nem, aydınlatma, gürültü, titreşim, basınç gibi özelliklerinin bireyin sağlığı üzerinde önemli etkisi bulunmaktadır. Özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanlar bu yönden büyük risk altındadır.

b) Kimyasal Riskler: Tehlikeli kimyasal maddeler; eşya, çevre ve organizmaya zararverebilen patlayıcı, oksitleyici, alevlenebilir maddelerdir. Bu maddelerle en çok akü imalatı, petrol rafinasyonu, plastik,petrokimya, deri sektörü, boya ve temizlik maddeleri imalatında karşılaşılır. c) Biyolojik Riskler: Biyolojik risk etmenleri bakteri, virüs, mantar, parazitler, bunlarla ilişkili toksinleri kapsayan canlı veya canlı ürünü organizmalardır.Biyolojik riskler ile en çok ormancılar, balıkçılar,nakliyeciler, tarım , sağlık sektörü , kasaplar, gıda sektörü,ulaşımda yer hizmetlerinde çalışanlar sayılabilir.

d) Elektrikle İlgili Riskler: Elektriksel riskler tüm sektörlerde görülmekle birlikte özellikle elektrik üretim/dağıtım tesisleri ile metal sektöründe daha fazla görülmektedir. e) Ergonomik Riskler: Ergonomi; insanın fiziksel ve psikolojik özelliklerini inceleyerek insan-makine-çevre uyumunu doğal ve teknik olarak araştırma ve geliştirme çalışmaları topluluğudur. İnşaat, madencilik, sağlık hizmetleri, lojistik, mobilya, tekstil sektörleri ve büro çalışmaları gibi faaliyet alanlarında ergonomik risk faktörleriyle sıklıkla karşılaşılır.

f) Psikososyal Riskler: İş tasarımının, iş örgütlenmesinin ve işin gerçekleştirildiği toplumsal ve çevresel koşulların psikolojik, toplumsal veya fiziksel hasara yol açma ihtimaline psikososyal risk denir. Psikososyal risklere bütün çalışanlar maruz kalmakla birlikte parça başı, vardiyalı ve esnek çalışanlar, sağlık çalışanları, madenciler, vasıfsız çalışanlar, çağrı merkezi operatörleri psikososyal risk faktörlerine en çok maruz kalan gruplardır.

2.6 Çözüm Fikrini Belirlemek ve Geliştirmek

İçinde bulunulan şartları değerlendirerek pek çok farklı karar alınır. Mesleki anlamda da almamız gereken kararlar olacaktır. Bu kararlar bazen yalnızca bizi ilgilendirirken bazen birlikte çalıştığımız ekibi hatta belki iş yerinin tüm çalışanlarını ilgilendirecek kadar kapsamlı olabilir.Sorunlara çözüm önerimizi görsel yollarla ifade etmek için onları önce sıralamak ve sonra sınıflandırmak, zayıf ve güçlü çözüm önerilerini zihnimizde canlandırmamıza ve tüm bunları başkalarına daha kolay açıklamamıza yardımcı olur.

2.7 İş Sağlığı ve Güvenliğini Güçlendirecek Prototip Oluşturmak

Prototipler, bizi çözüme yaklaştıran fikirlerimizin test edilebilecek kadar somutlaşmış en sade hâlleridir. Kısa zamanda hızlı ve ucuza daha çok fikir test etmek için prototip yaparız. Bu yüzden aslında bir prototip, kullanıcının etkileşime girebileceği herhangi bir şey olabilir. Örneğin duvara asılı yapışkanlı not kâğıtları,bir rol yapma etkinliği/skeç veya resimle desteklenmiş bir öykü, prototip adımı sayılabilir.

Protototip geliştirme süresince bizleri bekleyen tehlikeler vardır. Aklımıza gelen ilk fikri prototipe dönüştürmek Protopin uygulanması konusunda ısrarcı olmak Detaylı açıklamalarla zaman kaybetmek Bir hedef olmadan prototip üretmek Başarısız denemeler sonucu yılmak Prototip yapmayı zaman kaybı olarak görmek

2.8 Prototipi Test Etmek ve Geri Bildirim Almak

Bir prototipi test ederken işleyen ve işlemeyen yönlerini anlamaya çalışırız.Bu test süreci sayesinde de “geri bildirimler”, yani prototipi daha iyi hâle getirecek karşı düşünceler toplanır. Testler, çözümün doğru yapılmadığını ve problemin doğru şekilde tanımlanmadığını ortaya çıkarabilir.Alınan geri bildirimler eleştiri olarak algılanmamalı ve neyin üzerinde çalışıyorsanız onu olgunlaştırmak amacıyla kullanılmalıdır.

Sayfa 85 Baretin hikayesini oku!

2.9 İş Kazalarındaki Olumsuzluklardan Öğrenmek

ÖRNEKLER: İsviçreli doktor ve kimyager Paracelsus (Paraselsus) (1493-1541) madenlerde iş yeri hekimi olarak çalışmaya başlamış ve madencilerin meslek hastalıkları ve korunma yolları hakkında kitap yazmıştır.İtalyan doktor Bernardino Ramazzini (Bernardino Ramatzini) (M.S.1633-1714) de işçi sağlığının babası olarak anılır. Çünkü iş ortamları ve işçilere dair gözlem ve notlarını “İşçilerin Hastalıkları” isimli kitapta toplamış ve yayınlamıştır. Olumsuz durumları deneyimlemek yapılan hatalardan ders çıkarmamızı ve daha iyi öğrenmemizi sağlar.

2.10 İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışmasını Raporlamak

Kaza raporları iş güvenliğinin önemli bir parçasıdır. İş güvenliğinde kaza raporları; kaza soruşturması ve neden analizi yapmak, aynı tip ya da benzer kaza ve yaralanmanın yinelenmesini önlemek için hazırlanan basılı formlardır. Bu formlar aynı zamanda hukuksal sorunların çözümü,kazaların yinelenmesinin önlenmesi için alınması gereken önlemler ile yaralanmanın derecesinin saptanması için düzenlenir.

Kaza raporu düzenlemenin amacı aşağıdaki üç nedene dayanır: Benzer kazalar için önlem alırken yararlanmak Kaza giderlerini saptarken yararlanmak Yıllar hakkında (tazminat, iş kaybı vb.) gerekli bilgileri elde etmektir.

Aşağıda belirtilen durumlar için mutlaka kaza raporu düzenlenmelidir: Yaralanma veya ölüm ile sonuçlanan kazalar İş yerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı hâlde iş yeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olaylar

İş kazalarının raporlanmasının yararları aşağıdaki gibi sıralanabilir: Çalışanların sosyal haklarının korunması Oluşan kazalarla ilgili gerekli önlemlerin alınması Kaza yinelenme oranının azaltılması Aynı türden oluşabilecek kazalara karşı çalışanların eğitilmesi

3. TEKNOLOJİK GELİŞMELER VE ENDÜSTRİYEL DÖNÜŞÜM

3.1 Teknoloji Nedir?

3.5 Enerji Teknolojileri

3.2 İletişim Teknolojileri

3.6 Endüstriyel Dönüşüm

3.3 Otonom Teknolojileri

3.7 Endüstri Dönemleri

3.4 Yapı Teknolojileri

3.1 TEKNOLOJİ NEDİR?

Teknoloji; insanın maddi çevresini denetlemek ve değiştirmek amacıyla geliştirdiği araç gereçlerle, bunlara ilişkin bilgilerin tümüne verilen addır. “Bir sanatın, zanaatın bilimi ve öğretisi” anlamına gelen teknolojinin konusu işçilik, ustalık,üretim gerektiren her şeydir. Teknoloji kelimesi sadece mekanik donanıma sahip ürünleri içermez. Ürünler, teknolojinin bir çıktısıdır yani bilgisayar bir teknoloji değil, teknoloji ürünüdür.

TEKNOLOJİ DENİLİNCE AKLINIZA GELEN KAVRAMLAR NELERDİR? https://www.menti.com/alsxcw76748n Use code: 48423839

menti.com

Teknolojinin Tarihçesi:Teknolojinin ortaya çıkmasında iki farklı fikir ortaya atılmıştır. İlk fikir, teknolojinin MÖ 385’lerde başlayıp günümüze kadar devam ettiğini savunur. Bu görüşe kanıt olarak Aristo dönemindeki savaş gemilerinde ateşlemeyi başlatmak için ayna yardımıyla güneş enerjisinin kullanılmasını ve tiyatro sahnelerine çıkmak için icat edilen asansör gösterilir. Diğer fikre göre ise teknolojinin temellerinin yakın doğuda atıldığı savunulur. Bunlar kayıt altına alınmadığı için örnekler konusunda net bilgiler bulunmamaktadır.

Günümüzde, çeşitli günlük işleri kolaylaştırmak, için teknolojik ürünleri kullanırız. Çoğu zaman yalnızca son teknolojilere sahip cihazlar teknoloji ürünü gibi görünse de aslında kıyafet, ayakkabı, mutfak eşyaları, halı gibi cihaz özelliği olmayan eşyalar da birer teknoloji ürünüdür. Bugün, teknolojinin gelişimi ile kıyafet ve aksesuarlarımızda giyilebilir teknolojiler kullanılmaya başlanmıştır.

Giyilebilir teknoloji terimi, vücuda rahatlıkla giyilebilen nesneleri temsil eden teknolojilerdir. Giyilebilir cihazlar internete bağlanabilir, bilgisayar ya da telefonlar ile iletişim kurabilirler. Giyilebilir teknolojiler, aşağıdaki şekilde sınıflandırılır: Aktivite görüntüleme cihazları Akıllı saatler Baş üzeri göstergeler Sanal gerçeklik

3.2 İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ

1877 yılında fotoğraf görüntüsüne insan sesi ve müziği sabitleyebilen fonograf cihazı icat edilmiştir. Fonografın icadı ile enformasyonun (haberleşme, bilgilendirme) iletişimde kullanabileceği düşünülmüş ancak bu, radyo ile birlikte gerçekleşmiştir. Dünyada ilk düzenli radyo yayınları 1920’lerde, televizyon yayınları ise 1950’lerde başlamıştır. İnternet ise günümüz enformasyon çağının temelidir. İnternetin öne çıkmasını sağlayan ise bi̇lgi̇sayar teknoloji̇leri̇nin gelişmesidir .

E-posta, e-devlet, e-okul, e-nabız gibi kullanımların başındaki ‘e’ harfi elektronik kelimesinin baş harfini temsil eder yani e-posta ifadesi elektronik posta kavramının kısaltılmışıdır. Elektronik postayı bir çeşit mektup olarak düşünebiliriz. Kullanım kolaylığı ve hızlı olması nedeniyle artık e-posta, mektupla haberleşmenin önüne geçmiştir.

3.3 OTONOM TEKNOLOJİLERİ

Otonom teknolojisi, yazılım ve yapay zeka sistemleri sayesinde kullanıcı olmadan araçların işlem yapabilme yeteneğidir. Sürücüsüz ya da otonom arabalar, radar, GPS gibi çeşitli sensör teknolojileri ve teknikleri sayesinde yüksek algılama sistemine sahip, sürücüye ihtiyaç duymadan kurallı biçimde sürüş sağlayabilen araçlardır.

Sürücüsüz ya da otonom araçların en temel amacı, sürücü faktörünü ortadan kaldırmak suretiyle araçların kullanılmasıdır. Her türlü kara aracını kapsamaktadır. Sürücüsüz arabaların en önemli bileşenlerinden biri, kamera sistemleridir.

Sürücüsüz araçlardaki ikinci önemli cihaz ise radarlardır. Radarlar araca yakın ve uzak mesafedeki cisimlerin görüntülerini ve hareketlerini yine araçta bulunan yazılımlar ile algılayarak aracın bu verilere göre hareket etmesini sağlar.

3.4 YAPI TEKNOLOJİLERİ

Yapı teknolojisi, teknolojinin yapıların tasarımına uygulanmasıdır. Mimarlık ve inşaat mühendisliğinin bir bileşenidir. 20. yüzyılda şehirlerin kalabalıklaşması, inşaat alanlarının ya çok pahalı olması ya da yatırım aracı olarak görülmesi gibi farklı nedenlerle yüksek yapılar yapılmaya başlanmıştır. Yüksek yapıların inşa edilebilmesi, bazı teknolojik dönüşümlerle birlikte gerçekleşmiştir.

Örneğin teknoloji sayesinde üretilen yüksek dayanıklılığa sahip çelik iskeletlerin ve betonun kullanılmaya başlanması, binaların daha yüksek inşa edilmesini sağlamıştır. Yüksek katlı binalarda ihtiyaç duyulan asansör ve havalandırma gibi sistemler de yine bu sektörle eş zamanlı olarak gelişen teknolojilerdir.

3.5 enerji TEKNOLOJİLERİ

Enerji kısaca iş yapabilme yeteneğidir. İş ise bir cisme kuvvet uyguladığımızda cismin kuvvet doğrultusunda hareket ettirilmesidir. Cisim üzerinde iş yapıldığında cisme enerji aktarılır. Örneğin; Otomobillerin işi bir yerden bir yere taşıma sağlamaktır. Bunun için ihtiyaç duyduğu enerjiyi yakıt deposundaki yakıttan alır. Otomobillerin hareket etmesi için gereken enerji de ya fosil yakıtlardan ya da elektrikten sağlanır.

Enerji kaynakları iki grupta toplanır: Birincil enerji: Enerjinin herhangi bir değişim geçirmemiş hâlidir. Bunları kaynağından çıkar çıkmaz, işlemeden kullanırız. Fosil yakıtlar, nükleer enerji, güneş enerjisi, jeotermal enerji, rüzgâr enerjisi, odun, bitki ve hayvan atıkları birincil enerji kaynakları olarak ele alınmaktadır.

İkincil enerji: Kaynakları santrallerde dönüştürülerek kullanılan enerjidir .En yaygın kullanılanı da "elektrik enerjisi"dir. Elektrik üretmek için çalışan kömür ve doğalgaz santralleri bu gruba örnektir. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, katı yakıtlar, doğal gaz gibi birincil enerji kaynakları yaygın kullanılan ikincil enerji türü olan elektrik enerjisine dönüştürülür.

Yenilenebilir enerji, devam eden doğal süreçlerde açığa çıkan enerji akışından elde edilen enerjidir. Bunlar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji ve hidrojen enerjisi olarak sıralanabilir.

3.6 eNDÜSTRİYEL DÖNÜŞÜM

Gelişmiş ülkelerde hazırlıklarına yıllar önce başlanıp hayata geçirilmeye başlanmış sanayi-teknoloji bütünleşmesidir. Birinci sanayi devrimindeki gelişmeler ikinciye, ikincideki gelişmeler üçüncüye yol açmıştır.Bugünkü teknolojiyi hızlandıran en büyük kaynağın dijitalleşme olduğu söylenebilir.

3.7 eNDÜSTRİ dönemleri

Endüstri 1.0

17. yüzyıldan itibaren buhar gücünden faydalanılmaya başlanmasıyla su ve buhar gücü, mekanik temelli dokuma tezgâhlarıyla bütünleştirilmiş, sonuç olarak Endüstri 1.0 süreci başlamıştır. Bu yıllarda İngiltere’de buhar makinesinin icadıyla buhar ve su gücü, sanayide kullanılmaya başlanmıştır. Buhar makinelerinin üretime katılmasıyla tarım haricîndeki sanayi kolları kurulmaya başlanmış ve üretimde artış sağlanmıştır.

Fakat buharlı motorlarda enerji verimliliğinin düşük olması, üreticileri yeni bir enerji kaynağı arayışına yöneltmiştir. Bu arayış, buhar enerjisi elde edebilmek için makinelerde kömür kullanılmasına ancak bu da tarım alanlarının ve ormanların hızla yok olmasına ve çevre kirliliği problemlerine yol açmaya başlamıştır.

Endüstri 2.0

İkinci Sanayi devrimi olarak adlandırılan bu dönem; özellikle, elektrik enerjisinin üretim süreçlerinde kullanılmaya başlanması ve bu nedenle de seri üretime geçilmesi ile gerçekleşen döneme verilen isimdir.En kötü yanı birçok fabrika işçisinin yerini makineler aldığından işsizliğin artmasıydı. Bu dönemde İlk hareketli band sistemi kullanımı, 1840'da telgraf ve 1880'de Telefon İcatları gibi buluşlar etkili olmuştur. Endüstri 2.0 ile üretim seri hale gelmiştir.

Endüstri 2.0

İkinci Sanayi devrimi olarak adlandırılan bu dönem; özellikle, elektrik enerjisinin üretim süreçlerinde kullanılmaya başlanması ve bu nedenle de seri üretime geçilmesi ile gerçekleşen döneme verilen isimdir.En kötü yanı birçok fabrika işçisinin yerini makineler aldığından işsizliğin artmasıydı. Bu dönemde İlk hareketli band sistemi kullanımı, 1840'da telgraf ve 1880'de Telefon İcatları gibi buluşlar etkili olmuştur. Endüstri 2.0 ile üretim seri hale gelmiştir.

Endüstri 2.0

İkinci Sanayi devrimi olarak adlandırılan bu dönem; özellikle, elektrik enerjisinin üretim süreçlerinde kullanılmaya başlanması ve bu nedenle de seri üretime geçilmesi ile gerçekleşen döneme verilen isimdir.En kötü yanı birçok fabrika işçisinin yerini makineler aldığından işsizliğin artmasıydı. Bu dönemde İlk hareketli band sistemi kullanımı, 1840'da telgraf ve 1880'de Telefon İcatları gibi buluşlar etkili olmuştur. Endüstri 2.0 ile üretim seri hale gelmiştir.

Endüstri 3.0

Ana bilgisayarlar, kişisel bilgisayarlar ve ardından gelen internet tabanlı veri trafiğinin gelişmesiyle genellikle bilgisayar çağı olarak anılmaktadır. Üretimde bilgisayar temelli otomasyona geçilmesiyle elektronik ve bilgisayar desteği makine sektörüne entegre edilmeye başlanmıştır. Bu gelişme üretimde branşlaşma ve uzmanlaşmayı getirirken diğer yandan bazı sektörlerde insan emeğinin tamamen ortadan kalkmasına ve işsizliğe yol açmıştır. ,e-ticaret kavramı bu dönemde ortaya çıkmıştır.

Endüstri 3.0

Ana bilgisayarlar, kişisel bilgisayarlar ve ardından gelen internet tabanlı veri trafiğinin gelişmesiyle genellikle bilgisayar çağı olarak anılmaktadır. Üretimde bilgisayar temelli otomasyona geçilmesiyle elektronik ve bilgisayar desteği makine sektörüne entegre edilmeye başlanmıştır. Bu gelişme üretimde branşlaşma ve uzmanlaşmayı getirirken diğer yandan bazı sektörlerde insan emeğinin tamamen ortadan kalkmasına ve işsizliğe yol açmıştır. ,e-ticaret kavramı bu dönemde ortaya çıkmıştır.

Endüstri 4.0

Endüstri 4.0 bilişim teknolojileri ile tüm yaşamsal mekanizmaları bir arayı getirmeyi amaçlamaktadır. Endüstri 4.0; nesnelerin interneti, İnternetin hizmetleri ve siber-fiziksel sistemler olmak üzere üç aşamadan oluşan bir sistemler kümesidir. Endüstri 4.0 ile birlikte yeni mesleklerin (iletişim hâlindeki makineler arası anlaşmazlıkları çözen makine avukatlığı, web içerik geliştiriciliği, sosyal medya uzmanlığı, oyun/uygulama geliştiriciliği gibi) ortaya çıkacağı öngörülmektedir.

4. ÇEVRE KORUMA

4.1 Bir Dünya Atık 4.2 Çevre Dostu Stratejiler 4.3 Okulumuz Atıklarının İncelenmesi 4.4. Yeşil Bir Fikrim Var

4 çevre koruma

Üretim ve tüketim faaliyetleri sonucunda oluşan ve doğaya bırakılması insan hayatına ve/ veya yaban hayatına zarar veren her türlü maddeye atık denir Bu atıkların bazıları yeniden kullanılabilir, ham madde olarak sisteme yeniden kazandırılabilir iken bazıları hiçbir şekilde kullanılamaz. Yeniden sisteme kazandırılamayacak ve hiçbir şekilde kullanılamayacak maddelere ise çöp denir. Her atık çöp değildir.

Atık Azaltma Stratejileri (3R) (Azalt, Yeniden Kullan, Geri Dönüştür)

3R ile sembolize edilen üç kavram İngilizce Reduce (Azalt), Reuse (Yeniden kullan) ve Recycle(Geri dönüştür) kelimelerinden gelmektedir. 3R ilkesi; atıkların öncelikle azaltılmasını hedeflemektedir. Azaltılamadığı takdirde yeniden kullanımın teşvik edilmesi ve geri dönüşüme son olarak odaklanılması gerekliliğini savunmaktadır. Buna göre üretilen atık miktarı ne kadar azaltılırsa o kadar az yeniden kullanım ve geri dönüşüm sürecine ihtiyaç gerekir. Bunlar 3R ilkesinin temelidir.

Semboldeki birinci ok ‘’toplama-ayrıştırma’’ aşamasını, ikinci ok ‘’işleme–dönüştürme’’ aşamasını, üçüncü ok ise ‘’satın alma–kullanma’’ aşamasını ifade etmektedir.

4.2 ÇEVRE DOSTU STRATEJİLER

4.1 Bir dünya atık

Şehirlerde biriken atıklar düzenli bir şekilde bertaraf edilmeye çalışılır. Belediyeler, belli noktalara farklı türdeki atıklar için geri dönüşüm kumbaraları yerleştirir ve düzenli takibini sağlar. Yiyecek bulaşmış kâğıtlar, ıslak mendiller, oyuncaklar, tek kullanımlık bardaklar geri dönüştürülemeyen atıklardır. Bu sebeple bunun gibi maddeler geri dönüşüm kutularına atılmamalıdır.

Şehirlerde biriken atıklar düzenli bir şekilde bertaraf edilmeye çalışılır. Belediyeler, belli noktalara farklı türdeki atıklar için geri dönüşüm kumbaraları yerleştirir ve düzenli takibini sağlar. Yiyecek bulaşmış kâğıtlar, ıslak mendiller, oyuncaklar, tek kullanımlık bardaklar geri dönüştürülemeyen atıklardır. Bu sebeple bunun gibi maddeler geri dönüşüm kutularına atılmamalıdır.

ATIK YÖNETİMİ

Katı atıkların çevre ve insan sağlığına zarar vermelerini önlemek amacıyla geliştirilen yöntemlerin kontrollü olarak uygulanmasına katı atık yönetimi denir. İlk aşama olarak atık oluşumunun önlenmesi, bu mümkün değilse atığın azaltılması amaçlanır. Atığın yeniden kullanımı mümkün değilse atıkların geri dönüşümü amaçlanır. Atık geri dönüştürülemez ise önce enerji geri kazanımı, sonrasında düzenli depolama ve yakma gibi yöntemlerle bertaraf edilir.Altı basamaklı atık yönetimi ile çevresel ve ekonomik açıdan kaynakların en verimli şekilde kullanılması hedeflenmektedir

KONUYU TAMAMLADIYSANIZ OYUNA BAŞLAYABİLİRSİNİZ.

İyi Şanslar!

4.3 OKULUMUZ ATIKLARININ İNCELENMESİ

OKULUMUZ ATIKLARININ İNCELENMESİ

Dünyada var olan doğal kaynakların verimli şekilde kullanılması hem günümüz için hem de gelecek nesiller için oldukça önemlidir. Dünya nüfusunun artması ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi nedenlerle doğal kaynakların her geçen gün azaldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle ülke genelinde çevre mevzuatı hazırlanarak Atık Yönetimi Yönetmeliği oluşturulmuştur. Belediyelerde ortak bir "çevre"anlayışı geliştirmek üzere çalışmalara başlanmıştır.

5. GİRİŞİMCİ FİKİRLER, İŞ KURMA VE YÜRÜTME

5.1 Girişimciliğe İlk Adım 5.2 Bir Girişim Hikayesi 5.3 Fikirden Girişime 5.4 Havada Uçuşan Fikirler 5.5 Yeni Bir İşletme 5.6 İşletme Ne İş Yapar?

5.GİRİŞİMCİ FİKİRLER, İŞ KURMA VE YÜRÜTME

5.7 Pazarlama Karması 5.8 Yönetim Planı ve Stok Yöntemi 5.9 Finans Yönetimi ve İnsan Kaynakları 5.10 Sahne Sizin 5.6 İşletme Ne İş Yapar?

5.GİRİŞİMCİ FİKİRLER, İŞ KURMA VE YÜRÜTME

Ekonomi “Karar verme bilimi.” olarak da tanımlanabilir. Bir kişinin, bir ailenin ya da bir firmanın aldığı kararlar mikroekonominin konusunu oluşturur. Ekonominin bir ülkenin, ülkeler birliğinin ya da dünya genelindeki insanların çoğul kararlarını inceleyen dalı ise makroekonomidir.

5.1 GİRİŞİMCİLİĞE İLK ADIM

Girişimcilik bir kişinin olası riskleri göze alarak kâr elde etmek amacıyla bir iş fikrini ya da projeyi hayata geçirmek için yaptığı atılımdır. Ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Ekonomi, üretim, ticaret, dağıtım ve tüketim, ithalat ve ihracattan oluşan insan etkinliğidir. İnsanın ihtiyaçlarını karşılamada yapılan her türlü faaliyeti içerir.

Ekonomide sık kullanılan kavramlardan biri de maliyet kavramıdır. Maliyet, bir ünite malın (veya daha fazla) elde edilmesi için harcanan üretim faktörleri (emek, sermaye, toprak) toplamıdır. Fırsat maliyeti ise herhangi bir malın üretimini bir birim artırmak için başka bir maldan vazgeçilmesi, feragatta bulunulması gereken mal ve/veya kazanç miktarıdır.

Talep, piyasada bir ürüne duyulan ihtiyaçtır. Arz ise üreticiler tarafından piyasaya sunulan ürün miktarıdır. Bir ürün piyasaya sunulmadan önce piyasadaki talep miktarı göz önünde bulundurulmalıdır. Talep miktarının göz önünde bulundurulması ürünün fiyatını önemli ölçüde etkileyecektir. Çevremizde gördüğümüz indirimlerin birçoğu talep edilenden fazla üretilen ürünlerin satılması amacıyla yapılmaktadır .

Ekonomi bilgisine sahip üretici,maliyet fiyatlarını göz önünde bulundurarak ürünü için en doğru fiyatı belirleyebilir. Bir tüketici ise sahip olduğu paranın ne kadarını ne için harcayacağını belirleyebilir. Ekonomi bilgisi sayesinde kendi ekonomimiz için doğru kararlar alabilir ve ülke ekonomisinde yaşanan gelişmeleri fark edebiliriz.

Ekonominin temel kavramlarını öğrenmek girişimcilik planlarımızda, işletme ekonomisini doğru bir şekilde planlama ve yönetebilme imkânı verir.

Yaratıcılık: Olmayan bir şeyi hayal edebilme, bir şeyi diğer bireylerden farklı yollarla yapabilme ve yeni fikirler geliştirebilme yeteneğidir. İcat: Yaratıcılık sürecinin bir sonucu olarak yeni bir nesne ya da fikrin ortaya çıkmasıdır. İcat, keşiften farklıdır. Keşifte önceden var olan herhangi bir şeyi bulma söz konusudur.

Yenilik: Bilimsel araştırmadan icada, geliştirmeye ve ticarileştirmeye kadar yeni bir ürün veya üretim süreci yaratmaktaki tüm faaliyetlerdir. Fırsat: Girişimcilerin yenilikçi ve yaratıcı olabilmeleri için pazar risklerini ortaya çıkarabilmeleri, kaynakları bulabilmeleri, bilinçli ve disiplinli bir çaba göstermeleridir.

İnovasyon (Yenileşme): Yeni veya iyileştirilmiş ürün, hizmet veya üretim yöntemi geliştirmek ve bunu ticari gelir elde edecek hâle getirmek için yürütülen tüm süreçleri kapsar. İnovasyon ya radikal fikirler sonucu daha önce denenmemiş ve geliştirilmiş ürün veya üretim yöntemlerinin ortaya çıkarıldığı büyük atılımlarla oluşur ya da adım adım yapılan bir dizi geliştirme ve iyileştirme faaliyetini içeren çalışmaların bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Lider: İşletme amaçlarına ulaşmak için faaliyetlere yön veren ve diğer insanları etkileyen kişidir. Yönetici: Lider tarafından geliştirilen, hayal gücü ile vizyona dayanan, yönlendirmeye uygun olarak planlar yapan, bu planları usullere uygun olarak uygulayan ve öngörülen hedeflere ulaştıran kişidir. Yöneticinin de liderlik yeteneğine sahip olması gerekir. Bu yeteneğe sahip olan kişi hem lider hem de yönetici olabilir.

Risk: Kontrol edilemeyen faktörlerin, olumsuz sonuçlar doğurması olasılığıdır. Her girişimci başarılı olacak diye bir şey yoktur. Girişimci, girişimciliğin bütün özelliklerine sahip olsa bile her zaman bir risk vardır. Bu kavramlar her işletmenin sisteminde yer alır. Kimi işletmeler bu kavramları işletmenin kuruluş aşamasından itibaren bilir ve kullanır. Kimi işletmeler de zaman içerisinde yaşanan çeşitli durumlar sonucu bu kavramların farkına varırlar.

5.2 BİR GİRİŞİM HİKAYESİ

Bir girişimcinin başarılı olması için yaratıcı düşünme, planlama, öngörü ve cesaret gibi çeşitli niteliklere de sahip olması gerekmektedir. Girişimciliği daha iyi anlayabilmek için bazı kavramların bilinmesi gerekir.

5.3 Fikirden Girişime Girişimcilik iç, yaratıcı, sosyal girişimcilik ve internet girişimciliği olarak dört ana başlıkta incelenebilir. İç Girişimcilik: İşletme içinde girişimciliğe ortam sağlayan yapıdır. İç girişimciler; yeni yatırımları, buluşları, fikirleri ve davranış biçimlerini geliştirip bu yenilikleri işletmenin her biriminde kullanabilen kişilerdir. Kurulmuş işletmelerin yönetiminde, satışta ya da üretimde yeni ve değişik yöntemleri geliştirirler.

Yaratıcı Girişimcilik: Yeni bir düşüncenin, buluşun ya da var olan bir mal veya hizmetin; tasarım,fiyat, kalite gibi yönlerden iyileştirilerek kâr elde edilecek biçimde pazara sunulmasını sağlayan girişimciliktir. Sosyal Girişimcilik: Herhangi bir organizasyonun hem iç hem de dış çevresindeki tüm paydaşlara karşı etik ve sorumlu davranması, bu yönde kararlar alması ve uygulamasıdır.

İnternet Girişimciliği: 1995 yılından sonra internet kullanımının artmasıyla ortaya çıkan, ticaretin elektronik ortamda yapılması kavramıdır. Diğer bir ifadeyle sanal girişimcilik mal ve hizmetlerin üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin bilgisayar ağları üzerinden yapılmasıdır. İnternet girişimciliği, ticari işlemlerden biri veya tamamının elektronik ortamda gerçekleştirilmesi yoluyla reklam ve pazar araştırması, sipariş ve ödeme, teslimat olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır.

5.4 Havada Uçuşan Fikirler Tercih ettiğimiz ürün veya hizmetlerin ortaya çıkmasında etkili olan unsurlar vardır. Bu unsurlar fayda, atılım ve yenilik kavramlarıdır. Fayda: Bir mal veya hizmetin insan ihtiyaçlarını karşılama özelliğidir. Örneğin bir e-ticaret sitesinin faydaları arasında malı e-ticaret sitesi aracılığı ile daha ucuza satın almak ve ödemeleri e-ticaret sitesi üzerinden hızlı bir şekilde yapmak sayılabilir.

Atılım: Herhangi bir konuda ilerleme, ilerleme çabası, hamle, atak, ileri gitme olarak tanımlanır. Örneğin otomatik makinelere ( çaymatik vb.) para atılarak insan faktörü olmaksızın satış yapılması. Yenilik: Yeni olma durumu, eskimiş olanı yararlı ve yeterli olan yenisi ile değiştirme demektir. Örneğin cep telefonunda 5G sistemine geçilmesi. Girişimciler bir ürün veya hizmeti önce bu kavramlara göre değerlendirirler. Bir ürün veya hizmetin bu özellikleri varsa başarı şansı yüksek olmaktadır.

5.5 Yeni Bir İşletme İşletme türleri hukuki, ekonomik ve işleyişleri bakımından üç ana başlık altında incelenir. Bir işletme bazen birden fazla işletme türünün özelliğe sahip olabilir. İşletmelerin ne şekilde sınıflandırıldığını bilmek, kurmak istediğimiz bir işletmenin hangi kategoride bulunduğunu anlamamızı sağlar. Böylece işletmemizi kurabilmek için gerekli iş ve işlemleri daha yakından takip edebiliriz.

İşletmeler bu genel sınıflandırmanın yanı sıra birçok alt başlık altında da incelenebilirler. Girişimcilikte en sık kullanılan işletme türleri Tek kişi işletmeleri veya Limited şirketleridir. Tek kişi işletmeleri ve Limitet şirketler, hukuki bakımdan özel işletmeler sınıfında yer alırlar.

Tek kişi işletmeleri

Özel İşletmeler

Adi şirketler

Şirketler

Ticari şirketler

Kamu İşletmeleri

Kooperatifler

Sermaye

Şahıs

Strategic Map

Dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri

Limited

Anonim

Kollektif

Sermayesi paylara bölünmüş Komandit

Komandit

Yabancı Sermayeli İşletmeler

Tek kişi işletmeleri Tek kişi işletmelerinde sermaye sahibi ve yöneticisi aynı kişidir. İdarenin sorumluluğu kişiseldir. İşletmede meydana gelen bütün kâr ve zarardan girişimci sorumludur.

Tek kişi işletmelerinin başlıca özellikleri • Hızlı karar verebilir. • Çalışma kapasitesi belli bir seviyenin üzerine çıkamaz. • Girişimin varlığı girişimcinin varlığına bağlıdır(kazanç kabiliyeti, sağlık vb.). • Girişimcinin işletmeden çekebileceği parada sınır olmadığı için servet oluşturması kolay olur. Ayrıca girişimcinin kendi giderlerinde yaptığı kısıtlamalar krediye olan ihtiyacı da azaltabilir

Limitet Şirketler Bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulan ticaret şirketidir. Limitet şirketler, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Sermayesi belirli olup bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Limitet şirketlerin kurulumu, tek kişi işletmelerinin kurulumuna göre daha zordur.

Tek Kişi İşletmeleri Kurulum Aşamaları Kurulum için bir muhasebeci ile anlaşınız. Muhasebecinize bir ücret ödemeniz gerekir. Ayrıca aylık olarak çalışan kişi sayınıza vb. değişkenlere göre de belli bir ücret ödenmelidir. Muhasebeciniz için vekaletnâme çıkartınız. Gerekli evrakları hazırlayınız.

5.6 İşletme Ne İş Yapar? Bir işletmenin kurulup ticaret odasına kaydı yapılmadan önce şirketin faaliyet alanına ve bu faaliyet alanına karşılık gelen Nace koduna karar verilmesi gerekir. Avrupa Birliği’nde Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması anlamına gelen Nace kodu, iş yerlerinin çalıştıkları alanlara göre tehlike sınıflarını belirleyen sistemin oluşturduğu altı haneli bir koddur. Bu sebeple altılı faaliyet kodu olarak da bilinir.

Tüm işletmeler ürettikleri ürün veya hizmetleri kullanıcılara ulaştırmak isterler. Bu amaçla işletmeler bir pazarlama planına ihtiyaç duyarlar. Pazarlama planı belirlenip uygulamaya geçilmesi sürecinde işletmelerin kullandığı dört araç vardır. Bu araçlar pazarlama karması ya da pazarlamanın 4P’si olarak bilinir; Ürün, fiyat, tutundurma, dağıtım

5.7 Pazarlama Karması Bir ürünün tercih edilebilirliğinin artması doğru yönetilen bir pazarlama süreci ile mümkündür. Bir ürün satın almak istediğimizde dikkat ettiğimiz unsurlar, bize pazarlama sürecinin ana öğeleri hakkında ipucu verir. Pazarlama sürecinin dört ana öğesi vardır: Ürün, fiyat, tutundurma, dağıtım

Yeni iş yeri açacak kişilerin ticaret odasına kayıt yaptırmadan önce mutlaka Nace kodlarını bilmesi gerekir. İş yeri tehlike sınıfının belirlenmesi ve iş sağlığı ve güvenliği kanunu kapsamında gerekli önlemlerin alınması için bu kodun bilinmesi önemlidir.

İş Planımı Oluşturuyorum 1- İş Fikri 2- İşletme Türü 3- İşletme Faaliyet Alanı (Nace Kodu) 4- Pazarlama Karması (Ürün, fiyat,tutundurma, dağıtım) 5- Yönetim planı ( kim, hangi görevi üstlenecek) 6- Stok ve kalite yöntemleri (Ürettiğiniz mal veya hizmet ile ilgili stok sürecini nasıl düzenleyeceksiniz? Kalite standartını yakalamak için ne gibi tedbirler alacaksınız?)

7- İnsan Kaynakları: (Personel ihtiyacını neye göre belirleyeceksiniz? İşe alım süreçlerinde nasıl bir yol izleyeceksiniz?) 8- Mali Kaynaklar-Finans Yönetimi (İşletmenizin sermayesi nasıl sağlanacak? Gerekli durumlarda hangi kaynaklar ne şekilde kullanılacak?İşletmeniz ne şekilde gelir elde edecek? Kâr ve zarar nasıl yönetilecek )

5.8 Yönetim Planı ve Stok Yöntemi Her işletmede uygulanan bir yönetim planı vardır. Yönetim planına dâhil olan tüm kişiler aslında iş birliği içerisinde çalışmakta ve yönetim süreci bir grup çalışması olarak yürütülmektedir. İşletmelerde bir yönetim planı oluştururken kişilerin tecrübe, bilgi, beceri ve aldıkları eğitimler göz önünde bulundurulmalıdır.

Sabit Sipariş Miktarı Sistemi: Sabit sipariş miktarı sisteminde stoklar önceden belirlenmiş stok miktarı seviyesine düştüğü zaman sabit oranda sipariş verilir. Sabit Sipariş Periyodu Sistemi: Bu sistemde stoklar belli zamanlarda yani sabit zaman dilimlerinde (örneğin her hafta veya her ay gibi) izlenmekte ve önceden belirlenmiş belli bir stok seviyesi göz önüne alınarak ihtiyaç miktarı kadar sipariş verilmektedir.

Bir işletme kurulurken planlanması gereken konular arasında stok yöntemleri ve kalite kontrol yöntemleri de bulunmaktadır. Stok, bir firmanın üretim yapabilmek için elinde bulundurduğu hammadde ya da hazır ürünlerdir. Her işletmenin büyüklüğüne, yönetim ve organizasyon durumuna, üretim tipine, mali durumuna ve üretilen/satılan malın talep durumuna göre oluşturduğu bir stok kontrol sistemi vardır. Bunlar üç başlıkta toplanır.

İşletmelerde gelir ve gider dengesi de çok önemlidir. Bu denge şirketin kârını, büyümesini, yatırımlarını etkiler.

Maksimum-Minimum Yöntemi: Sabit sipariş dönemi sisteminde belli aralıklarla sipariş verildiği için bazı durumlarda verilen sipariş miktarı çok az olabilmektedir. Bu durumu ortadan kaldırmak için uygulanan maksimum-minimum sisteminde stoklar sabit zaman aralıklarında (örneğin iki haftada bir) gözden geçirilmekte ve stok miktarı önceden belirlenmiş minimum değerin altında ise sipariş verilmektedir.

Şirketlerin faaliyet alanlarına göre kuruluş aşamasında alınması gereken belgeler, sertifikalar ve izinler değişiklik gösterebilir. Bu nedenle bir girişimci adayı olarak faaliyet alanlarının bilmeniz aynı zamanda bir işletmenin kuruluş aşamasında sizi nasıl bir sürecin beklediğini de bilmeniz anlamına gelir .

Kalite kontrolü, ürünün müşteriler tarafından istenmesini sağlayacak özelliklerde üretilip üretilmediğini kontrol ederken aynı zamanda yasa ve yönetmeliklere uygun olup olmadığını belirleyen bir süreçtir. Başlıca üç kalite kontrol yöntemi vardır: Yüzde Yüz Muayene Örnekleme (Kısmi Kontrol) İmalat Sürecinde Kontrol

İmalat Sürecinde Kontrol: Bu yöntemde imalatın her aşamasında ürün kontrol edilir. Böylece kusurlu veya ürünü etkileyecek derecede bozuk olan parçaların hangi aşamada ortaya çıktığı belirlenerek kısa yoldan önlem alınması sağlanmış olur.

5.9 Finans Yönetimi ve İnsan Kaynakları Yeni kurulan işletmelerde önemli olan diğer bir konu gerekli personelin işe alım süreçleridir. Öncelikle işletme yönetimi işe alınacak personelin iş tanımını belirlemelidir. Daha sonra bu iş pozisyonu için başvuruları alır. Genellikle şirketlerde yer alan “İnsan Kaynakları” birimi iş görüşmesine gelen kişilerin, sahip olduğu diploma ve sertifikalara, deneyime ve geçmiş referanslarına bakarak mevcut iş pozisyonu için uygun olup olmadıklarına karar verir.

Yüzde Yüz Muayene:Üretilen ürünler teker teker elden geçirilerek kontrol edilir. Bu yöntem, tüm ürünler elden geçtiği için en sağlıklı kontrol yöntemidir. Örnekleme (Kısmi Kontrol): Bu yöntemde üretilen ürünün içinden bazı örnekler seçilir ve bunların kontrolü yapılır. Yığın ve seri üretim sisteminin uygulandığı işletmelerde örnekleme yöntemi yüzde yüz muayene yöntemine göre daha kolay uygulanmaktadır.

Bir iş veya girişimin başarılı olması o işi meydana getiren unsurların doğru bir şekilde planlanmasına bağlıdır. Yönetim planı, stok ve kalite yöntemi bu unsurlar arasındadır. Doğru planlanmış bir yönetim planı sayesinde açıkta herhangi bir görev kalmaz. Girişim başarılı bir şekilde devam eder. Stok ve kalite yönteminin doğru seçilmesi ise müşteri ilişkileri açısından temel niteliğindedir. Stok ve kalite yönetiminde yaşanacak bir aksaklık müşteri kaybına neden olacaktır

6. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI

6.1 Kendi Oyunumuzu Tasarlıyoruz.

6. fikri ve sınai mülkiyet hakları

6.2 Bu Orjinal mi?

6.3 Logonu Oluştur, Markanı Büyüt

6.4 Bu Kimin Fikri?

6.5 Bilginin Kaynağını Biliyorum

6.6 Bana Bir Yer Söyle, Sana Coğrafi İşaretini Söyleyeyim

6.1. KENDİ OYUNUMU TASARLIYORUM

Oyun Tasarımı (Oyununuzu aşağıda yer alan başlıklar doğrultusunda yazınız.) Oyunun adı: Oyunun amacı: Oyunun kuralları: Oyun nasıl oynanır?

SINIRLAR VE KURALLAR

Oyunda en fazla on farklı malzeme ve aynı malzemeden de en fazla beş adet kullanabilirsiniz. Başkalarının da oynayabilmesi için tasarladığınız oyunun amacını,kurallarını ve nasıl oynanacağını bir kâğıda yazınız. Yazdıklarınızın, bu oyunu daha önce oynanmamış kişiler tarafından okunduğunda, rahatlıkla oynanabilecek açıklıkta olduğundan emin olunuz.

FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARI İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Buluş: Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde, buluşa, endüstriyel tasarıma,yeniliğe konu olan hakları tescilletmek (resmî olarak kayıt altına almak) ve onların korunması için gereken süreçleri yürütmekten sorumlu tek kurum, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı Türk Patent ve Marka Kurumudur .

Tasarım: Endüstriyel tasarım, bir ürünün süslemesi,parçası veya tamamının çizgi, şekil, biçim, renk, doku gibi çeşitli özelliklerinin oluşturduğu bütündür. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescil edilen özgün tasarımlar, yasal olarak korunmaya alınmış olur.

Yenilik/İnovasyon: Kavram, “pazarlanabilir, yeni ya da geliştirilmiş/ iyileştirilmiş ürün, yöntem ya da hizmet veya tüm bunların dağıtımına ve dönüştürülmesine yönelik süreçler” olarak tanımlanmaktadır. Örneğin cep telefonu bir inovasyon ürünüdür çünkü var olan buluşun (telefon) geliştirilmesi söz konusudur.

Bütün bu kavramlar, sınai mülkiyet hakları kapsamında ele alınmaktadır. Sınai mülkiyet, özetle insan yaratıcılığı, buluşlar ve orijinal tasarımların geliştirilmesi ve koruma altına alınması ile ilgili bir kavramdır. Bu yüzden de patent, faydalı model, marka, endüstriyel tasarım, coğrafi işaret sınai mülkiyet hakları kapsamında yer almaktadır.

6.2. BU ORJİNAL Mİ?

Fikrî ve sınai mülkiyet hakları hem dünyada hem deülkemizde iki ana başlık altında değerlendirilmektedir: 1) Sınai Mülkiyet Hakları: Bu haklar patent,marka, faydalı model, endüstriyel tasarım,marka ve coğrafi işaretdir. Sınai haklar konusundaki en önemli kaynaklar, 1967 yılında imzalanan ‘Sınai Hakların Korunması İçin Paris Sözleşmesi’ ve 2017 yılında yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'dur.

2) Telif Hakları: Bi̇li̇m ve edebi̇yat eserleri̇ , müzi̇k eserleri̇ , güzel sanatlar i̇le i̇lgi̇li̇ eserler, si̇nema eserleri̇ ve komşu haklar (icracı sanatçılar, yapımcıları, radyo/tv kuruluşları) telif hakları kapsamındadır. Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğmaktadır yani korunmaları için tescil ettirilmesine gerek yoktur. Eserin kamuya sunulması ile koruma şartları kendiliğinden sağlanmış olur. Türkiye’de telif hakları 1952 yılında çıkarılan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile korunmaktadır. Telif Hakları ile ilgili başvuru ve süreçleri T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünce yapılmaktadır

“Tüm hakları saklıdır” ibaresi, telif haklarına işaret eden bir uyarıdır. İngilizce “Register” kelimesinden gelir ve “Tescillidir” anlamında mal ve hizmetlerde marka yanında kullanılır. İngilizce “Trade Mark” kelimesinin kısaltması olarak “Ticari Marka” anlamında kullanılır. İngilizce “Copyright” kelimesinden gelir ve “Telif Hakkı” anlamında kullanılır

TM
Rüçhan ( öncelik hakkı) : Bir buluş sahibi, herhangi bir ülkede patent başvurusu yapıp bunu takip eden 12 ay içinde aynı buluş için başka bir ülkede de patent başvurusu yaparsa ilk yaptığı başvuruya dayanarak öncelik hakkı talep edebilir.

FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARININ ÜLKEMİZDEKİ TARİHSEL GELİŞİMİ

2016

2004

1994

1965

Marka kanunu yürürlüğe girmiştir.

Sınai Mülkiyet Kanunu ile “Türk Patent ve Marka Kurumu”, kısa adı “TÜRK PATENT” olarak değiştirilmiştir.

Sınai Mülkiyet Hakları yasal mevzuatı tamamlanmıştır.

Türk Patent Enstitüsü kuruldu.

6.3 Logonu Oluştur, Markanı Büyüt!

Logo: Bir işletmenin, kurumun veya kuruluşun kendisini tanıtmak, aynı ya da farklı alanda faaliyet gösteren diğer markalardan ayrı olduğunu vurgulamak için tasarlamış olduğu, ürünlerin üzerine konulabilen her türlü harf, sembol ve benzeri özel işaretlere logo denir. Logo ve amblemler; markaların ve ürünlerin kolay hatırlanabilmesini, diğerlerinden ayırt edilebilmesini ve kurumsal kimliğini ifade ederler. Logoların tescil başvurusu, marka ile beraber ya da ayrı olarak yapılabilir.

Marka Ön Araştırması: Marka başvurusu öncesi, tescili istenen ibarelerin başkası adına tescile ya da başvuruya konu olup olmadığına ilişkin ön araştırma Türk Patent ve Marka Kurumu‘nun https://online.turkpatent.gov.tr/trademark-search/pub/trademark_search adresinden ücretsiz olarak yapılabilir. Marka Koruma Süresi ve Tescilinin Yenilenmesi: Marka koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır ve onar yıllık dönemlerle tescilin yenilenmesi hâlinde uzatılabilmektedir. Koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde tescili yenilenmeyen markalar hükümsüz sayılmaktadır.

Marka: Bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her türlü işarettir. Markaların tescili zorunlu olmamakla birlikte tescil, marka üzerindeki haklarıispatlayan ve marka ihlalini engelleyen en önemli araçtır.

Markaların Uluslararası Alanda Korunması : Marka hangi ülkede tescil edildiyse sadece o ülkede koruma altında demektir. Eğer markanızın yurtdışında da korunmasını istiyorsanız koruma talep edilen ülkelerde de tescil ettirilmesi gerekmektedir. Bunun için iki yol bulunur: a) Marka çok sayıda ülkede tescil edilmek isteniyorsa tek tek o ülkelerin ofislerine başvuru yapılabilir . b) Madrid Sistemi kullanılarak tek bir başvuru ile birden çok ülkede koruma elde edilebilir.

Madrid Sistemi nedir: Tek bir tescil işlemi ile Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütüne üye tüm ülkelerde başvuru sahibi markanın koruma altına alınmasını sağlayan bir protokoldür. Türkiye, diğer adı Markaların Uluslararası Tesciline İlişkin Madrid Protokolü’ne, 1 Ocak 1999 tarihinde taraf olmuştur. Bu protokol kapsamında Türk vatandaşları, Türkiye’de ikamet edenler veya Türkiye’de ticari veya sınai bir faaliyette bulunanlar, Türk Patent ve Marka Kurumu aracılığıyla Madrid Sistemi’ne taraf olan 98 ülkede uluslararası marka başvurusunda bulunabilmektedir. Ancak Madrid Sistemi’ne taraf olmayan bir ülkede bu sistem aracılığıyla marka koruması sağlanması mümkün değildir.

6.4 Bu Kimin Fikri?

Fikir ve sanat eserleri kapsamındaki tüm bandrol, sertifika vb. gibi tescil süreçleri T.C. Kültür ve Turi̇ zm Bakanlığı Teli̇f Hakları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Telif Hakkı: Kişinin her türlü fikrî emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan haklardır. Telif Hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Fikrî mülkiyet hakları belli bir süre boyunca korunurlar; örneğin, fikir ve sanat eserlerinde eser sahibinin yaşadığı süre ve ölümünden sonra 70 yıldır.

Eser: Kanuna göre sahibinin özelliğini taşıyan ve ilim ve edebiyat,musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat ürünlerini, ifade eder. Eser Sahibi: Kanunumuza göre bir eserin sahibi onu meydana getiren kişidir. Bir eserin birden fazla sahibi olabilir. Örneğin sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı eserin birlikte sahibidir. Ayrıca çizgi filmlerde animatör de eser sahipleri arasında sayılmıştır. Eser sahibinin hem maddi hem de manevi hakları vardır.

Telif haklarını bilmek ne işe yarar? Bir kitabın bir kısmının yada tamamının fotokopi ile çoğaltılmasına, internettenmüzik indirmekten lisanslı olmayan bilgisayar programları kullanmaya, hatta pazardan ünlü bir markanın “taklit”lerini almaya kadar “korsan” olarak tanımlanan bu davranışlar, son kullanıcı olan tüketicileri de ilgilendirmekte ve bir takım yasal yükümlülükler altına sokmaktadır. Özellikle sosyal medya gibi üretimin ve tüketimin hızlı bir şekilde gerçekleştiği ortamlar, bu hakların kolayca ihlal edilebildiği ve yeterince bilgi sahibi olmadığımızda bizi yasal süreçlerle karşı karşıya bırakan durumlara sürükleyebilir.

6.5 Bilginin Kaynağını Biliyorum

Aşırma (intihal): Başkalarının farklı alanlarda yazılı olarak paylaştığı görüşlerini ya da araştırmalarını, kendilerinden izin almadan veya kaynak bildirmeden, eser sahibinin adını geçirmeden alıp kendi çalışmalarında kendisine aitmiş gibi kullanmak ve bunları sunmaktır. Aşırma yapmamak için; alıntı yapacağımız kaynağı okurken kısa notlar almak, anladığımızı özetlemek, cümlelere değil kaynağın bütününe odaklanmak, kaynağın künye bilgilerini not etmek, aynen ya da doğrudan alıntı yaptığımız kısmın önüne ve arkasına tırnak işareti (“......”) koymak ve bilgiyi aldığımız kaynağı hemen yanına yazmak gibi noktalara dikkat edilmelidir.

Eğer yazarın kullandığı sözcük ve cümleleri değiştirerek veya özetleyerek kendi çalışmamıza alıyorsak tırnak işareti içine almak gerekli değildir. Ancak, yine de metin içerisinde yazarın ya da ilgili kaynağın belirtilmesi gerekir. Aksi takdirde yazdıklarımız sanki bizib fikirlerimiz gibi görünecektir. Herkes tarafından yaygın olarak bilinen ve doğruluğu kabul gören bilgiler için kaynak göstermeye gerek yoktur. Örneğin “Birinci Dünya Savaşı, 1914 ile 1918 yılları arasında gerçekleşti.”cümlesi için kaynak gösterilmesi gerekmez.

Bir bilim eseri, metnin yanında, şekil, grafik, istatistik tabloları ve fotoğraflar gibi görsel kısımlar da içerebilir. Mesela, bir fizik kitabı problemler, formüller ve uygulamalar içerir. Söz konusu ögeler, kural olarak içinde bulundukları kitabın ayrılmaz parçaları olarak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun koruması altındadır. Kitabın tamamında ya da bir kısmında olduğu gibi bunları da kaynak göstermeden kullanmak kanuna aykırıdır ve bazı durumlarda aşırma (intihal) oluşturur.

Kaynakça nasıl hazırlanır? Kaynakça ödevin en sonunda bulunmalıdır. Kaç farklı kaynak kullanıldıysa her biri ayrı ayrı gösterilmelidir. Kaynaklar alfabetik hazırlanmalıdır. Kaynakçada yer alacak kaynakların yazarının, yılının, yayınevinin yazılma şekli ve sırası, kaynağın türüne göre değişkenlik göstermektedir.

6.6 Bana Bir Yer Söyle, Sana Coğrafi İşaretini Söyleyeyim

Coğrafi işaret: Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir. Coğrafi işaret başvurusunu kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, ürünle ilgili olarak kamu yararına çalışan veya üyelerinin ekonomik çıkarlarını korumaya yetkili dernekler, vakıflar ve kooperatifler veya ürünün tek bir üreticisi varsa bu durumu ispat etmesi şartıyla ilgili üretici yapabilir

Menşe adı: Bir ürünün, tüm veya esas nitelikleri belirli bir coğrafi alana ait doğal ve beşerî unsurlardan kaynaklanıyor ve ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tümünün belirlenen coğrafi alanın sınırları içinde gerçekleşiyorsa menşe adı olarak tescil edilir. Mahreç işareti: Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibarıyla belirli bir coğrafi alan ile özdeşleşmiş olan; üretim, işleme ya da diğer işlemlerinden en az birinin belirlenmiş coğrafi alan içinde gerçekleşmesi gereken ürünlerin konu olduğu coğrafi işaretlere“mahreç işareti” denir.

Geleneksel ürün adı: Menşe adı veya mahreç işareti kapsamına girmeyen ve ilgili piyasada bir ürünü tarif etmek için geleneksel olarak en az otuz yıl süreyle kullanıldığı kanıtlanan adlar, aşağıdaki şartlardan en az birini sağlaması hâlinde geleneksel ürün adı olarak tanımlanır. Geleneksel üretim veya işleme yöntemi yahut geleneksel bileşimden kaynaklanması. Geleneksel ham madde veya malzemeden üretilmiş olması. Geleneksel ürün adına örnek olarak baklava, lokum, pastırma vb. ürünler verilebilir.

Got an idea?

Use this space to add awesome interactivity. Include text, images, videos, tables, PDFs... even interactive questions! Premium tip: Get information on how your audience interacts with your creation:

  • Visit the Analytics settings;
  • Activate user tracking;
  • Let the communication flow!

Got an idea?

Use this space to add awesome interactivity. Include text, images, videos, tables, PDFs... even interactive questions! Premium tip: Get information on how your audience interacts with your creation:

  • Visit the Analytics settings;
  • Activate user tracking;
  • Let the communication flow!

Got an idea?

Use this space to add awesome interactivity. Include text, images, videos, tables, PDFs... even interactive questions! Premium tip: Get information on how your audience interacts with your creation:

  • Visit the Analytics settings;
  • Activate user tracking;
  • Let the communication flow!

Got an idea?

Use this space to add awesome interactivity. Include text, images, videos, tables, PDFs... even interactive questions! Premium tip: Get information on how your audience interacts with your creation:

  • Visit the Analytics settings;
  • Activate user tracking;
  • Let the communication flow!