Kürk Mantolu Madonna Değerlendirme Slaytı

Kürk MantoluMadonna

Sabahattin Ali'nin Hayatı

25 Şubat 1907'de Eğridere'de doğdu.

1907

1928 yılında dil eğitimi amacıyla Almanya’ya gönderildi. 1930 yılında Türkiye’ye geri döndü.

1928

1932 yılında Konya’da bulunduğu sırada okuduğu bir şiir yüzündentutuklandı ve mahkûm oldu.

1932

İlk öykü kitabı Değirmen 1935 yılında Remzi Kitaphanesi tarafından yayımlandı.

1935

Sabahattin Ali

Yazar - Şair - Öğretmen - Tercüman

1935 yılında Aliye Hanım’la evlenen Sabahattin Ali’nin 1937 yılında kızı Filiz Ali dünyaya geldi.

1935

"Her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir felaketin içerisinde kaybetmenin manası yoktur."

Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yayımladığı bir romanıdır. İlk olarak Hakikat gazetesinde Büyük Hikâye başlığı altında 48 bölüm olarak yayımlanmıştır.

1938 yılında yeniden öğretmenliğe başladı. 1945 yılında görevden alındı.

1938

2 Nisan 1948'de Kırklareli'de Ali Ertekin tarafından milliyetçi gerekçelerle öldürüldü.

1948

Genel Bilgiler

Kitap kaç sayfa?

• Kitabın ilk baskısı 177 sayfadır. Yayınevine göre farklılık gösterebilmektedir.

Kitabın konusu nerede geçiyor?

• Kitap geçmiş ve şimdiki olarak 2 farklı zaman dilimini yani Raif Efendinin hem gençlik hem de yaşlılık zamanını anlatıyor. Gençlik zamanının geçtiği yerler genel olarak Berlin, yaşlılığın ise Ankara'da geçmektedir.

Kitap kim tarafından ne zaman yayımlandı?

• Sabahattin Ali'nin yazmış olduğu kitap ilk olarak 1940'da Hakikat gazetesinde "Büyük Hikaye" adında yayımlanmıştır. Fakat tekrardan ele alınmış olan roman 1943 yılında Remzi Kitabevi tarafından basılmıştır.

Ana Karakterler

Raif Efendi: Kendi halinde, içine kapanık bir şekilde yaşayan, sessiz sakin birisidir. Maria Puder: Raif’in aşık olduğu, Raif'le tanışmadan önce aşka olan inancını kaybetmiş bir kulüpteki şarkıcıdır. Rasim: Raif’in iş arkadaşı, Raif’in neden bu kadar içine kapanık olduğunu merak edip, onu tanıdıkça hayat hikayesini öğrenmeye çalışır.

Kitap Konusu

Bir aşk romanı olan bu kitapta Raif Efendi’yi Rasim’in gözünden izliyoruz. İşinden olan Rasim, eski bir arkadaşı Hamdi’den yardım istiyor. Daha sonrasında Hamdi, kendisinin müdür olarak çalışmakta olduğu yerde çalışması için Rasim’e iş teklif ediyor. Rasim utansa da bu teklifi kabul ediyor. Rasim bu yeni işindeki odasında Raif Efendiyle çalışmaya başlıyor. Raif Efendi, kendi çapında yaşayan, sessiz, sakin, içine kapanık bir şekilde yaşan bir adam olması Rasim’in ilgisini çekiyor. Daha sonralarda hastalanan Raif Efendi’nin evine iş için giden Rasim, Raif Efendi’nin neden böyle içine kapanık bir insan olduğunu anlıyor. Kocasını sevmeyen bir eş, ailesi tarafından ezilen bir koca… Raif Efendi’nin hasta olduğu bu zamanlarda ona ailesinden bile daha yakın olmaya başlayan Rasim’e ölümünün yaklaştığını anladığında ofiste ki çekmecesinden eşyalarını getirmesini ve kara bir defterini bulup yakmasını ister. Bu olan her şeyden sonra Raif Efendi’nin Rasim’le olan kısacık vedasından sonra hayata gözlerini yumuyor. Daha sonrasında Rasim bu kara kitabı okumaya başlıyor. Hikaye'nin bundan sonrasında kara kitapta geçenler anlatılıyor.

Kitap Degerlendirmesi

Kitabı aşk romanı olduğunu bilmeden okudum. Kitabın başlarında çok sıkılmıştım. Rasim’in olduğu kısımlarda Raif’le olan ilişkisi bana çok sıradan, sıkıcı geliyordu. Fakat daha sonrasında Raif’in gençliğini, Almanya’da yaşadıkları ve Maria Puder ile olan ilişkisi anlatılmaya başlandığında kitaba daha çok kendimi vermeye başladım. Çünkü sonunu merak ediyordum. Birlikte olabilecekler mi, yoksa olamayacaklar mı? Kitabı okurken betimlemeleri sayesinde adeta film izliyormuşçasına bir his uyandırıyor. Mesela Raif’le Maria’nın bir konuşmasında neredeyse yaptıkları her hareket ve o hareketleri yaparken ki düşünceleri bizlere aktarılmış. Kitabın bu yönü bir yandan güzel olurken bir yandan da sıkıcı olabiliyor ama tabi ki güzel yönü daha ağır.

Kitap Degerlendirmesi

Eğer bu kitap bir film olsaydı sonu mutlu sonla biteceğini düşünürdüm. Fakat bir kitap olduğu için kötü sonla biteceğini kestirebiliyordum. Aslında bu sevdiğim yönlerden bir tanesi. Çünkü hele ki filmlerde bu tür mutlu sonlar çok yapmacık durabiliyor. Kötü sonla bitmesi bir yandan üzerken bir yandan da kitabı bitirdikten sonra daha üzerimizde daha fazla etki bırakıyor. Bu sebeplerden ötürü bu kitap sevdiğim kitaplar arasına rahatlıkla koyabilirim.

Son sözlerim ise Sabahattin Ali hakkında olacak. Sabahattin Ali'nin hayatı hakkında araştırma yaparken aslında bu kitapta bir nevi onu gördüm. Yani yazdıkları herhangi bir insanın uydurması olmadığını, gerçeğin bir yansıması olduğunu, gerçek olduğunu hissettirdi. İşte bu yüzden bu kitap ve Sabahattin Ali beni gerçekten etkilediğini ve sizi de bu denli etkileyebileceğini söyleyebilirim.

"Herkese içindeki iyilik kadar iyi bir hayat dilerim."

Sabahattin Ali

Emre Sevinç

11/A

111

Kaynaklar

• tr.wikipedia.org/wiki/Sabahattin_Ali#:~:text=Sabahattin%20Ali%20(d.,etkileyen%20bir%20fig%C3%BCr%20h%C3%A2line%20geldi.

• www.neoldu.com/sabahattin-ali-sozleri-36359h.htmBulleted list

• www.evrensel.net/haber/370984/sabahattin-ali-kimdir-eserleri-nelerdir