Want to create interactive content? It’s easy in Genially!

Get started free

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE SUNUM

nilsukilic

Created on March 28, 2021

Start designing with a free template

Discover more than 1500 professional designs like these:

Transcript

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

Nilsu Kılıç 9C 407

GRİGORY PETROV

Grigory Spiridonoviç Petrov 1866 yılında Rusya’da doğmuştur. Gazeteci, rahip ve yazar olan Grigory Petrov 20. Yüzyılda Rusya’nın en tanınmış papazlarından biri ve aynı zamanda en çok okunan halk yazarlarındandı. Odak notası her zaman "Rusya'yı nasıl düzeltiriz?" idi ve Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı da bu düşünceden doğdu. Sovyet zamanında eserleri Rusya'da yasaklandı. Mide kanseri sebebiyle 18 Haziran 1925'te hayatını kaybetti,vasiyeti üzerine naaşı yakılarak karısına gönderildi.

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

Mustafa Kemal Atatürk'ün okul müfredatına konmasını istediği bu kitap ilk defa 1923 yılında yayınlanmıştır.

Bu kitap öncelikle "Hayatın Mimarları" adıyla basılıyor ama bulgarcaya çevirilirken "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" olarak değişiyor. Diğer dillere de bulgarcadan çevirildiği için ismi böyle kalıyor. Kitap önce İsveç sonra Rusya egemenliği altında yaşayan Fin halkını anlatıyor.Bu halkın nasıl ilk önce kendi dillerini,kendi geleneklerini sonra kendi devletlerini oluşturduğunu,başka bir tabirle bataklıklar ülkesinin nasıl beyaz zambaklar ülkesine döndüğünü anlatıyor.

Bildiğimiz üzere Finlandiya doğal kaynaklar açısından oldukça fakir bir ülke toprakları tarıma elverişli değil,maden rezervleri yok,kısaca sadece kayalıklardan ve hatta bataklıklardan oluşuyor.Üstelik sadece bu da değil yazılı kaynakları,eserleri,tarihleri,gelenekleri bile yok. Halk cahil,herkes alkolik,insanlar o kadar fakir ki 19.yüzyılda yaşadıkları yerin mağaralardan hiçbir farkı yok. İnsanlar açlıktan,sefaletten,pislikten,hijyen yoksunluğundan ölüyor,ciddi hastalıklara yakalanıyorlar,hiçbir şey umurlarında değil. Yalancı,kibirli,adaletsiz,duyarsız,dinden yoksunlar,eğitim çok kötü. Snelman'ın tabiriyle"Halkın milyonları iki ayaklı domuzlar gibi yaşıyor.Pis,aptal ve şehvetperestler. Akılları karınlarını doyurmaktan başka bir şeye çalışmıyor. Peki bu onların suçu mu?Hayır,bu onların talihsizliğidir.

BİR ÖRNEK

İki kulübe var birinde ayaksız bir ihtiyar diğerinde 9 yaşındaki torunuyla yaşayan kör bir nine. İkiside yoksul olduğu için para birleştirip gazeteye abone oluyorlar. Torun her gün ninesiyle birlikte ihtiyarın yanına gidiyor gazeteyi ikisinede okuyor. Ondandır ki bu ülkede toplumun en alt sınıfındaki insanlar dahi,derin bir uykuda yere düşen dallar gibi çürümüyor,düşünüyorlar. Tıpkı ormandaki taze ve canlı otlar gibi herkes üzerine yığılı eski yapraklardan kurtulmaya gayret ediyor. Tüm ülke canlı ve yaşam dolu,baştan sona herkes yaşıyor.

AYDINLAR KİMDİR

"Aydın olmak efendi elbisesi giymek,kolalı yakalara sahip olmak veya şık bir şapka takmak değildir. Aydınlar halkın beynidir. Halk sizleri eğitiminizi tamamladıktan sonra iyi maaşlar alasınız,akşamları restoranda okuma salonları denen yerlerde kağıt ve domino oynayasınız diye yetiştirmedi. Bu şekilde aydın olamazsınız.Bilgili bir bakteri,küfsünüz adeta. Sizler halkın aklını,iradesini,enerjisini ve vicdanını uyandırmak zorundasınız. Daha iyi bir hayatın nasıl kurulacağını,nasıl daha iyi yaşayacaklarını halkın en alt tabakalarına;işçilere,köylülere öğretmek zorundasınız."

TEŞEKKÜRLER